Günlük yaşamımızın vazgeçilmez öğelerinden biri olarak yaşamımıza giren bilişim teknolojilerinin bilgiye daha hızlı ulaşmak, bireyler arasındaki iletişimi hızlı ve kolaylıkla gerçekleştirmek için sağladığı olanaklar, denetimsiz ve bilinçsiz kullanıma yol açarak sanal ya da siber zorbalık (Cyberbullying) olarak tanımlanan suç türünü ortaya çıkardı.
Türkiye`de çok sık konu edilmese de çoğu ülkede hem basın hem de sosyal kurumlar internette çocuk istismarının engellenmesi üzerinde sıkı çalışmalar yapıyorlar. Siber zorbalığa uğrayan çocuğumuz da olabilir, kardeşimiz de, arkadaşımızın çocuğu ya da komşumuzun ufaklığı da. Sosyal ağlarla hepimiz artık birbirimize ve başkalarına sıkı sıkıya bağlıyız.
Siber zorbalık, kişinin izni olmadan özel bilgi, fotoğraf ve videolarının yayınlanması, elektronik ortamdaki bilgilerin kopyalanması, internet ve cep telefonu ile hakaret ve tehdit mesajları gönderilmesi gibi çeşitli saldırıları içermektedir. En yaygın şekilde yazılı telefon mesajı, resim, fotoğraf veya video görüntüleri, telefon aramaları, elektronik postalar, sohbet odaları, anında mesajlaşma ve web sitelerinin kullanılması aracılığıyla gerçekleşiyor.
Siber zorbalığın nedenleri
Bir kişinin bu suçu işlemesi için çeşitli nedenler olabilir, örneğin, kullanıcı adlarının arkasına gizlenilerek, sorumluluktan kaçınıldığının sanılması; kişinin, kendi davranışlarının sonuçlarını görememesi ve kestirememesi; kimliği bilinmeyenin, daha gizemli ve güçlü olduğunun sanılması; kendisinin de daha önce siber zorbalığa maruz kalmış olması; kişinin, yakalanmayacağını düşünmesi, bu yolla kendisine kötü davrananlardan intikam alabileceğini sanması ya da özgüven yetersizliği, düşük benlik algısı, yüksek sosyal kaygı, yetersiz ya da zorunlu ana baba çocuk ilişkisi yaşıyor olmasıdır.
Bu durumla karşılaşan ebeveynler neler yapabilir?
Siber zorbalıkla baş edebilmenin en iyi yolu, oluşumunun önlenmesidir. Çocuklarının bilişim ve iletişim teknolojilerini kullanmalarından birinci derecede sorumlu olan ebeveynlerin, bazı önleyici tedbirler almaları, kararlı ve tutarlı olmaları sorunun önlenebilmesinde çok önemlidir.
Teknolojik Araç Satın Alırken Dikkatli Olmak:
Sınırsız olanaklar sağlayan bir teknolojik araç, gelişimi olumsuz etkileyebileceği gibi amaç dışı kullanıma da neden olabilir. Ebeveynler, teknolojik araç gereçleri satın alırlarken çocuklarının gelişim düzeylerine ve amaçlarına uygun araçları tercih etmelidirler.
Teknolojik Araçların Kullanımı ile ilgili Kural ve Sınırları Oluşturmak:
Ebeveynler, teknolojik araçların kullanımı ile ilgili sorumluluk alarak cep telefonu ve internet kullanımı konusundaki kural ve sınırları çocukları ile beraber açık ve net bir biçimde oluşturmalıdırlar. Okul ve aile arasındaki tutum birliği bu kuralların yaşama geçirilebilmesinde önemlidir.
Güvenli Teknoloji Kullanımı Konusunda Hassas ve Özenli Olmak:
Ebeveynler, güvenli teknoloji kullanımı konusunda çocuklarını bilgilendirmeleri çocuğu ve aileyi koruma açısından önemlidir.
Çocuğun, kendisinin, ana babasının hatta tüm yakınlarının kişisel bilgilerini (T.C. kimlik numarası, adres, telefon, kredi kartı numarası ve şifresi vb. gibi), belge, fotoğraf ve videolarını sanal ortamda paylaşmadığından emin olunmalıdır.
Çocuğa, sanal ortamda tanıştığı kişilerin, aslında belirttikleri gerçek kişiler olmayabileceklerini ve internette gördükleri her şeyin doğru olmayabileceği hatırlatılmalıdır.
Sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarına tanımadıkları kişileri eklememeleri ve uygunsuz davranışlarda bulunan kişileri engellemeleri söylenmelidir.
Sanal zorbalık içeren yazıların, e-postaların, resim ve videoların kanıt olabileceği için saklanmasının önemi anlatılmalıdır.
Siber zorbalığa uğrayan çocuğa, kesinlikle misilleme yapmaması hatırlatılmalıdır.
Çocuğa, şüphelendiği bir durum olduğunda, siber zorbalığa maruz kaldığında ya da siber zorbalığın kendisi dışında birisine yapıldığını öğrendiğinde ailesine anlatabileceği söylenmelidir.
Sanal ortamda da olsa siber zorbalığın Türk Ceza Kanununca bir suç olduğu hatırlatılmalıdır.
Siber Zorbalık Durumunda Çocuğunun Yanında Olmak:
Ebeveynler, öncelikle, çocuklarının siber zorba ile aynı mekanlarda olup olmadığından emin olmalıdırlar. Çocukların internet kullandıktan sonra yaşadığı duygular ve çocuklarının arkadaş ilişkileri ile ilgili farkındalığa sahip olmak önemlidir.
Ebeveynler, çocuklarında meydana gelen değişimleri fark etmeye çalışmalıdırlar. Çocuklar ve gençler bu konuları paylaşmada isteksiz olabilirler. Bazen de internet yazışmalarını ya da cep telefonu konuşmalarını gizlemeye çalışabilirler. Bu tür davranışlar ana babalar için birer ip ucu olmalıdır.
Çocuk ya da genç; kurban, siber zorba ya da sessiz izleyici olarak, siber zorbalığın içerisinde yer alıyorsa bu durumdan en az zararla kurtulabilmesi için ana babasının ve yakın çevresinin desteği ve ilgisi gerekmektedir.
Okul İle İletişim ve İşbirliği İçinde Olmak:
Ebeveynlerin, okulun bilişim ve iletişim teknolojilerinin kullanımı konusunda belirlediği kural ve yaptırımları öğrenerek okulla aynı düşüncede olduklarını çocuklarına hissettirmeleri önleyici tedbirlerin en önemlilerinden birisidir.
Siber zorbalıkla ilgili çocuğun okul arkadaşlarının adı geçiyorsa mutlaka okul haberdar edilmelidir. Böylece okul da gerekli tedbirleri kendi içinde alabilir. Eğer siber zorbalık çok ciddi ise ve suç içeriyorsa, polisle irtibata geçilmelidir.
Bilişim ve İletişim Teknolojilerini Kullanırken Model Olmak:
Ebeveynler teknolojik araçları kullanırken, çocukları için önemli bir model olduklarını unutmamalıdırlar.
Sosyal medyaya çocukları fotoğraflarıyla dahil etmeyi düşünürken dikkatli davranmalıyız.
Çocuklarımızın fotoğraflarını akıllarımıza hiçbir tehlike getirmeden sosyal medyaya yükleyebiliyoruz.
Çocuğumuzla ya da yakınlarımızın çocuklarıyla gurur duymak ve bunu onlarla paylaşmak gayet normal ve anlaşılabilir bir durum. Ancak bunu sosyal medya hesapları üzerinden yapmak savunmasız ufaklığı her türlü tehlikeye açık hale getirebilir.
Şunu asla unutmamak gerekli, internete hele ki sosyal medya üzerinden girilmiş bir bilgi artık asla gizli ya da güvenli olamıyor. Güvenliğe milyonlarca dolar yatıran bankalar dahi gizliliği kontrol edemezken, Facebook üzerinde tıkladığımız iki gizlilik ayarıyla bunu sağlamış olmamızın imkanı ihtimali yok.
Bize şirin ve tatlı gelen fotoğraflar farklı yaş gruplarında tehdit ve aşağılama malzemesi olarak algılanabilir.
Kendi yaş grubu tarafından özel fotoğraflarıyla tehdit edilmek, çocuk için utanç verici bir duruma dönüşeceğinden böyle bir olayla karşı karşıya kaldığında çevresinden de yardım isteyemeyecektir.
Muhtemelen o acı çekerken bizlerin en azından bir süre durumdan haberimiz dahi olmayacaktır.
Yazar Hakkında:
Prof. Dr. Buket Akkoyunlu
Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojisi Eğitimi Bölümü | internet, sosyal medya ve mobil araçların eğitimde kullanılması konusunda çalışmalar yapıp, yazılar yazıyor
buket@hacettepe.edu.tr
Bu yazıda ileri sunulan iddia ve/veya görüşlerin sorumluluğu yazar/yazarlara aittir. Ek olarak yazım ve dil bilgisi kurallarına, etik ve yasal kurallara uygunluğu ile yazının her türlü kapsamı ve görsel içeriği yazarların sorumluluğundadır. Yazıda yer alabilecek hatalardan ve yasal sorumluluktan
bilimiletisimi.com sorumlu değildir. İçeriklere ilişkin itirazlarınızı iletişim bölümünden iletmeniz durumunda derhal içerik incelemeye alınacak ve tarafınıza bilgi verilecektir.
DİKKAT: bilimiletisimi.com sitesinin isim hakları, içeriği, tasarımı, site içindeki tüm haber, yazı, makalelere ait hakları saklıdır. Aksi belirtilmediği sürece site içindeki hiçbir yazı, haber, döküman, sayfa, grafik, tasarım unsuru ve diğer unsurlar izin alınmaksızın kopyalanamaz, başka yere taşınamaz, alıntı yapılamaz, her ne suretle olursa olsun yayınlanamaz ve kullanılamaz. Site içinde yer alan haber, yazı, makalelerin her türlü hakları
bilimiletisimi.com'a aittir. Hakları saklı tutulmuş bu eserler,
bilimiletisimi.com'un yazılı onayı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, alıntı yapılamaz, yayınlanamaz, başka bir yerde kullanılamaz.