
Teknoloji ile çevrelenmiş bir yaşamın içine doğan ve büyüyen çocuklarımız öğrenme, eğlenme, oyun oynama ya da aile bireyleri ve arkadaşlarıyla iletişimlerini akıllı telefon , tablet ya da bilgisayarları ile yapmaktadırlar. TÜİK verilerine göre, Türkiye`de bilgisayar ve internet kullanım oranları 2016 yılı Nisan ayında 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla % 54,9 ve % 61,2 oldu. Bu oranlar erkeklerde % 64,1 ve % 70,5 iken, kadınlarda %4 5,9 ve % 51,9`dur (TÜİK, 2016). TÜİK`in -15 yaş grubu çocuklarda bilişim teknolojileri kullanımı ve medya araştırması (2013) sonuçlarına göre, 06-15 yaş grubundaki bilgisayar kullanan çocukların bilgisayar kullanmaya başlama yaşı ortalama 8 iken, 06-10 yaş grubunda ortalama başlama yaşı 6, 11-15 yaş grubunda ise 10 olduğu görülmektedir. 06-15 yaş grubundaki İnternet kullanan çocukların İnternet kullanmaya başlama yaşı ortalama 9`dur. İnternet kullanan çocukların İnternet kullanmaya ortalama başlama yaşı 06-10 yaş grubunda 6 iken, 11-15 yaş grubunda ise 10`dur. Haftalık ortalama İnternet kullanım süreleri dikkate alındığında, 06-15 yaş grubundaki İnternet kullanan çocukların %38,2`si İnterneti iki saate kadar, %47,4`ü üç ile on saat arasında, %11,8`i on bir ile yirmi dört saat arasında %2,6`sı ise yirmi dört saatin üzerinde kullanmıştır. 06-15 yaş grubu çocuklar İnterneti en çok %84,8 ile ödev veya öğrenme amacıyla kullanırken, bunu % 79,5 ile oyun oynama, % 56,7 ile bilgi arama, % 53,5 ile sosyal medya ağlarına katılma takip etmektedir (TÜİK, 2013).
Türkiye`de bilişim teknolojileri dersi ilköğretim 5. ve 6. sınıflarda, haftada iki saat, zorunlu ders, 6. sınıftan itibaren ise seçmeli olarak alınabiliyor. Bilgisayar kullanmaya erken yaşta başlansa da, maalesef öğrencilerimizin ileri düzey kullanımda parlak olmadıkları görülmektedir. TÜİK`in 06 -15 yaş grubu çocuklarda bilişim teknolojileri kullanımı ve medya araştırması bu sonucun nedenini açıklamaktadır. 21 ülkenin katıldığı Uluslararası Bilgisayar ve Bilgisayar Okuryazarlığı Çalışması (ICILS 2013) sonuçları da benzer sonuçları ortaya koymuştur. Türkiye`de öğrencilerin sadece % 1`i ileri düzeyde bilgisayar becerilerine sahip iken, Çek Cumhuriyeti`nde bu oran % 37, Kore`de % 35, Avustralya`da % 34 ve Polonya`da ise % 33`dür. Uluslararası Bilgisayar Okur Yazarlığı testinde 8.sınıf öğrencilerine sorular verilmekte ve bunları bilgisayar aracılığı ile çözmeleri beklenmektedir. Başka bir deyişle, teknoloji kullanma boyutunun ötesinde üretme ve yaratma boyutu araştırılıyor.
Ayrıca, 21. Yüzyılın gelişmiş toplumlarını, teknolojideki hızlı gelişmeler
Bilgisayar Bilimi Eğitimine yöneltmiş, bu alanda oluşacak uzman eleman
ihtiyaçlarını belirlemeye başlamışlardır. Örneğin, İngiltere bilgisayar bilimi
uzman eleman ihtiyacının 2020`li yıllarda 250 bin seviyelerinin üzerine
çıkacağını öngörmüş, öğrencilerini 5 yaşındayken kodlama eğitimi ile
tanıştırmaya başlamıştır. Bilgisayar Bilimi Eğitimi, 5-14 yaş için zorunlu hale
gelmiştir. Amerika Birleşik Devletleri İşçi İstatistikleri Kurumu verilerine
göre, 2020 yılında 9 milyon civarı bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik
alanlarında çalışan ihtiyacı oluşması öngörülürken, bu sayının % 50`sinden
çoğunun Bilgisayar Bilimi Eğitimi gerektireceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle
ABD`de de Bilgisayar Bilimi Eğitimi ilkokul seviyesinden başlatılmıştır.
Hindistan, Avustralya, Kanada ve İsrail`de de benzer çalışmalar Bilgisayar
Bilimi Eğitimine önem verilmiştir. Kuşkusuz buradaki amaç tüm çocukları
bilgisayar uzmanı olarak yetiştirmek değil ancak yeteneği olan çocukları
geleceğin ihtiyacı olan bilişim mesleklerine hazırlarken ve yönlendirirken,
diğer çocukları da bilgisayar biliminin onlara kazandıracağı problem çözme,
sistematik düşünme gibi yeteneklerle donatmak, diğer meslek alanlarında da bu
yetenekleri kullanmalarına olanak sağlamaktır. Bu nedenle kodlama eğitimine çok
erken yaşlarda başlanmaktadır (Balanskat & Engelhardt, 2015; Balanskat &
Engelhardt, 2014; Berry, 2013).
Kodlama eğitimi çocukların
Steve Jobs, Bill Gates, Mark Zuckerberg gibi isimlerin ortak özelliği küçük yaşta programlama öğrenmiş olmaları. En çok kullanılan sosyal ağ olan Facebook`un kurucusu Zuckerberg kod yazmayı 9 yaşında öğrenirken, dünya devi Bill Gates`in ilk programı 13 yaşında yazdığı üç taş oyunu idi. 15 yaşına geldiğinde ise BASIC dilinin yeni bir versiyonunu tasarlayıp yazmıştı. Sistematik ve alternatif düşünme becerisini geliştiren, olaylar arasındaki bağlantıyı görmeyi sağlayan kodlama eğitimine çok erken yaşlarda başlanması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca, kodlama, başka bir deyişle program yazma, yaşamımızın her alanında
kullanılmakta; tarım, sanayi, teknoloji, eğlence, moda gibi, her sektörde,
bilgisayar programı ile çalışan araçlar kullanılmakta. Bilgisayarımız, cep
telefonumuz, fotoğraf makinemiz gibi ilk düşüneceğiniz teknolojik cihazların
yanı sıra, her gün kullandığımız ev araçlarında, bindiğimiz ulaşım araçlarında,
bindiğimiz yürüyen merdivenlerde başka bir deyişle aklımıza gelebilecek tüm
teknolojik cihazlarda bir bilgisayar programı bulunmakta. Teknoloji ile
etkileşim içinde olduğumuz bir dünyada kodlamayı öğrenmemiz, bu hizmetlerin
nasıl çalıştığını anlamamız; bilimsel ve yaratıcı düşünme becerilerini
geliştirmemiz demektir. Matematik, Fen Bilgisi gibi dersler arası disiplinlerle
bağlantı kurarak gerçek yaşam sorunlarına çözüm üretmek; olaylara daha ayrıntılı
bakabilmek demektir. Daha da önemlisi, kodlamayı öğrenmek demek yeni fikirler
ortaya koymada, günlük yaşama yönelik şeyler üretmek demektir. İşte bu
nedenlerden dolayı, çok erken yaşlarda okullarımızda kodlama eğitimine
başlanmalıdır. Çocuklarımızın geleceğin bir parçası olmasını istiyorsak erken
yaşlardan başlayarak, onların eğlenceli şekilde kodlama mantığını öğrenmelerini
sağlamalıyız. Böylece, çocuklarımızı sayısal çağın mimarları olarak
yetiştirebiliriz.
Kaynaklar
Balanskat, A. & Engelhardt, K. (2015). Computing our future. Computer
programming and coding. Priorities, school curricula and initiatives across
Europe. Brusells: European Schoolnet.
Balanskat, A. & Engelhardt, K. (2014). Computing our Future: Computer
programming and coding - Priorities, school curricula, and initiatives across
Europe. European Schoolnet
https://www.eun.org/c/document_library/get_ file?uuid=521cb928-6ec4-4a86-b522-9d8fd5cf60ce&groupId=43887
Berry, M (2013). Computing in the national curriculum: A guide for primary
teachers. NAACE
https://www.computingatschool.org.uk/data/uploads/
CASPrimaryComputing.pdf Calao, L.A.,
ICILS (2013). IEA Uluslararası bilgisayar ve bilgisayar okuryazarlığı çalışması.
https://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/Selcuk-sirin_530/makale/cocuklarimiz-bilgisayar-kullanmayi-bilmiyor_108239
Orsini, L. (2013). Why programming is the core skill of the 21st century.
https://readwrite.com/2013/05/31/programming-core-skill-21st-century/.
TÜİK (2013). 06-15 yaş grubu çocuklarda bilişim teknolojileri kullanımı ve medya
araştırması.
https://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=15866
TÜİK (2016). Bilişim hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması.
https://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21779.
