
Tüm dünyayı etkisi altına son zamanların çılgınlığı Pokemon Go oyunu ülkemize de geldi. Türkiye'de de çizgi filmiyle meşhur olan ve bir neslin tutkusu hâline gelen ünlü Japon çizgi filmi Pokemon bu kez  mobil cihazlar için hazırlanan bir oyun olarak karşımıza çıktı. Akıllı telefonu ya da bir tableti olan  herkesi  çocuk ve yetişkin demeden  etkisi altına aldı. Gerçek dünyayla çizgi alemi birleştiren oyun şimdiden birinci sırada yerini aldı, Pokeman hayranları cihazlarında ayarları  yapıp, oyunu oynamaya yani  Pikaçu avına başladı bile.
Artırılmış Gerçeklik (AG)  teknolojisi sayesinde, sanal dünyayı gerçek hayatla birleştiren Pokemon Go çıktığı andan itibaren sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri haline geldi.  Artırılmış gerçeklik,  sanal nesnelerin gerçek görüntü üzerine bindirilmesi anlamına gelmektedir.  Artırılmış Gerçeklik teknolojisi ile  Pokemon Go, hayali Pokemon dünyasını gerçek dünya ile birleştiriyor. Artırılmış Gerçekliğe dayalı oyunda Pokemon karakterleri, telefonların kamerası kullanılarak gerçek dünyada görülüyor. Amaç oyunun size hedef olarak gösterdiği yerlere gidip sanal karakterleri yakalamak.
Pokemon Go, araştırma ve keşfetme gibi etkinlikleri ön plana çıkarıyor, oyuncuları yürüyüş yapmaya teşvik ediyor.  Bu ise  yıllardır oyun oynayan bizlerin çok alışık olmadığımız bir durum, bizleri masa başından kaldırıp sokaklara yönlendirdi. Etrafımızda bu oyunu oynayan her yaştan insan görebiliriz. Bu insanlarla iletişim kurmamıza, işbirliği yapmamıza yardım ediyor. Bu özelliği nedeniyle, Pokemon Go, insanları sosyalleştiren bir oyun olarak da kabul ediliyor. Bu çılgınlık ne kadar devam eder bilinmez ama bu uygulamanın getirdiği güvenlik açıkları ve sosyal sorunları ciddi tehlikeler oluşturuyor ki bunlardan haberdar olmamız gerekiyor.
Bağımlılık yaratabilir: Oyun, alışılmışın dışında bir takım teknik özelliklere de sahip olduğu için, oyuncular, söz konusu oyuna daha fazla zaman ayırmakta, oyunda geçirdikleri ortalama süre, kısa sürede Twitter, WhatsApp, Instagram, Snapchat ve Facebook gibi yaygın sosyal medya platformlarını günlük aktif kullanıcı sayısı bazında geride bırakması bekleniyor. Diğer oyunlara göre bağımlılık yaratabilecek olan bu oyunun gerçeklik algısına zarar vereceği konusunda kullanıcılar uyarılıyor.  Bu tür oyunlar nedeniyle çocukların sanal ile gerçek arasındaki farkı ayırt edemediğini söyleyen uzmanlar, çocukların  kendisini bu oyunun bir parçasını sanarak bir süper kahraman olduğunu hissederek, ciddi risklere girebileceklerini belirtiyor.Â
Korsanların eline geçerek, virüs yayabilir: Pokemon Go, internet korsanlarının ilgisini hali hazırda çekmiş bulunuyor. Örneğin, henüz piyasada olmayan ülkelerde oyunun malware (virüsler trojanlar ve istenmeyen kötü niyetli kodlar) versiyonu, APK dosyası görünümünde internette  yer aldı bile ya da resmi dağıtıcısı tarafından yayınlanmayan APK dosyaları, güvenilir kaynaklardan indirilmemişse telefonumuzun kontrolünün korsanların eline geçebilir ya da bilgilerinizi ele geçirmeye çalışabilir. Özel mesajlarımız , resimlerimiz ve kişisel bilgilerimiz kopyalanabilir.
Tenha ve tehlikeli sokaklardan uzak durmalı, çevredeki tehlikelerin farkında olmalıyız: Oyunda, Pokemon avına çıkmamız gerekiyor. Koltukta oturmak yerine sokak sokak gezerek Pokemon avlamamız gerekiyor. Pokemon yakalamak için daha fazla yürümemiz ve uzun mesafeler kat etmemiz gerekebilir. Bunun sağlığımıza yararlı olacağını düşünsek de tenha ve tehlikeli sokaklardan uzak durmalı, dikkatli olmalıyız.  Telefona bakarken çevredeki tehlikelerin farkına varamayabiliriz. Örneğin,  yürüyüş güzergâhımızda çukur, engel, basamak ya da hareket halinde araba gibi tehlikeler bulunabilir. Bu nedenle, başımızı cep telefonumuzdan kaldırmaz ve çevremize bakmazsak yaralanabiliriz.Â
Boyun sağlığımıza dikkat etmeliyiz: Telefon ekranına bakarak Pokeman avına çıkılması gerektiğinden, sürekli boynumuzu öne eğerek telefona bakmak, kafa ağırlığının öne düşmesine neden olur. Bu da boyun kaslarımızın fazla çalışmasına neden olacak, boynumuzda ağrılara ya da sakatlıklara yol açabilir. Bunları önlemek için, telefonumuzu göz hizasına getirerek kullanırsak, boynumuzun öne eğilmesini en aza indirir ve boyun sağlığımızı koruruz.
Gittikçe daha gerçekçi hale gelen, oynayanı içine çeken, hatta kendisine bağımlı hale getirebilen oyunlar, internetin gelişmesiyle birlikte toplu bir eyleme dönüşünce, konu çok daha önemli ve kritik bir hale geliyor. Bu tür oyunların hayal gücünü geliştirme, günlük yaşamın stresini ortadan kaldırdığı, yeni sosyal çevreler yaratma ve yeni insanlar tanıma gibi yaraları yanı sıra, bağımlılık yaratma, gerçeklik algısını kaybetme, göz bozukluğu, yanlış kişilerle iletişime girme gibi zararları da olabilir. Bu nedenle, her oyun gibi Pokemon Go oynarken de esas amacını eğlenmek, keyifli vakit geçirmek olduğunu unutmayalım. Gün içerisinde diğer etkinliklerimize de (kitap okuma, sinemaya gitme, arkadaşlarımızla vakit geçirme gibi) Â zaman ayırmalıyız.
