| Bilim | Teknoloji | Sağlık | Bilim Dünyası | Eğitim
Facebook Kullanıyorum. Peki Güvende miyim? bilimiletisimi.com © 2016 Bi Network, Stanford, California

Facebook Kullanıyorum. Peki Güvende miyim?

Prof. Dr. Buket Akkoyunlu | Bilim İletişimi | Eğitim



Sosyal ağ siteleri (Facebook, Twitter, Youtube, Myspace vb.) ve bunlar üzerinden oluşturulan sanal sosyal ilişkiler, paylaştıklarımız ve sanal ortam üzerindeki bilgilerin niteliği  günümüzde tartışılması gereken en önemli konulardan biridir.  

Kullanıcılarına kişisel bilgi, resim, video, içerik paylaşımı olanağı veren; öğrenme, eğlenme, iletişim kurma gibi amaçlarla kullanılan sanal ortamlar olan sosyal ağların kullanıcı yaşı giderek düşüyor.  Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırma Projesi (2010) verilerine göre tüm Avrupa`da sosyal ağ sitesi üyeliği olan çocukların oranı 9-10 yaşta % 26, 11-12 yaşta % 49, 13-14 yaşta % 73 ve 15-16 yaşta ise % 82`dir. Türkiye`de ise çalışmaya katılan 9-16 yaş arasındaki çocukların % 49`u bir sosyal ağ sitesine üyedir.

Intel'in "Genç Türkiye Araştırması" (2012) da sosyal ağlarda en fazla vakit geçirenlerin 13-17 yaş arası gençler olduğunu ortaya koymuştur. Yaş aralıkları farklı alınsa da bu veriler, sosyal ağ kullanıcı yaşının giderek düşüğünün belirlenmiş sayısal göstergeleridir. EU Kids Online projesi  (2012) tarafından yayınlanan rapora göre, sosyal ağ üyeliği 13 yaş sınırı gerektirirken, Türkiye`deki 13 yaş altı çocukların yarısından fazlası Facebook kullanmaktadır. Ayrıca, çocuklar Avrupa ortalamasından daha fazla şekilde özel bilgilerini (cep telefonu, ev adresi) herkesle paylaşmakta, İnternet kullanım becerileri açısından Avrupanın en düşük seviyesinde iken %85`e yakını bilgisayar konusunda çok şey bildiklerini iddia etmekte, annelerin %75`inden fazlası internet kullanmadıkları halde çocuklarına yeterince yardımcı olabildiklerini düşünmektedirler. 

TÜİK,   Bilişim Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması  (2015) araştırma sonuçlarına göre ise, internet kullanan bireylerin sayısında daha önceki yılların verilerine göre artış söz konusu.  İnterneti kullanma amaçları incelendiğinde ise, 2015 yılının ilk üç ayında internet kullanan bireylerin yüzde 80,9`u sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme ya da fotoğraf vb. içerik paylaşma eylemlerini gerçekleştirmişler.

Bu kadar sıklıkla kullandığımız en popüler sosyal ağ sitesi Facebook ortamı güvenli mi? Doğru şeyler paylaşıyor muyuz? Facebook ortamında gördüğümüz  her bilgi doğru bilgi mi? Nasıl ayırt edeceğim? Bu tür soruları çoğaltabiliriz. Ancak, bu soruları kendimize  sormaktan vazgeçmemeliyiz. 

Her türlü çevrim içi ortamlar gibi Facebook ortamında gerçekleştirdiğimiz her türlü etkinlikte dikkatli ve gelebilecek tehlikelerden haberdar olmalıyız. Bu yazıda size bazı öneriler sunulacaktır. Bu önerileri ailemiz ve arkadaşlarımızla da paylaşalım.

Kişisel bilgilerimizi paylaşmamalıyız

Nüfus cüzdanımız,  pasaport bilgilerimizi, pasaport fotoğraflarımızı, TC kimlik numaramızı, yakın akraba bilgilerimizi Facebook ortamında paylaşmamalıyız. Bu bilgiler kötü niyetli kişilerin eline geçerse, istenmeyen durumlarla karşılaşabiliriz.

Arkadaş isteklerini kabul ederken dikkatli olmalıyız

Önemli olan Facebook`ta kaç arkadaşımız olduğu değildir. Yeni bir arkadaşlık isteğini kabul ederken,  onların bizimle ilgili her türlü bilgi, belge ve resimleri göreceğini unutmamalıyız. Arkadaşlık isteğini kabul edeceğimiz kişinin bizimle ilgili şeyleri öğrenmesini istiyor muyuz? Buna karar vermeliyiz. Unutmamalıyız ki, bize  gelen e – posta ya da cep mesajlarını silsek bile, bu sadece bizim ekranımızdan silinir. Bu hizmetleri hangi uzantılı adresten almışsak, telefon numaramızı hangi GSM operatöründen almışsak yazdığımız her şey bu hizmeti aldığımız kurumlarda birer veri olarak kayıtlı kalıyor. Bu nedenle,  Tanımadığımız insanlardan gelen arkadaşlık isteklerini kabul etmemek,  mesajlarına cevap vermemek istenmeyen durumlar yaşamamızı engeller.Kişisel bilgilerimizin güvenliği için gerçek yaşamımızdaki  gibi sanal ortamlardaki çevremizi de tanıdığımız ve güvendiğimiz insanlardan oluşturmalıyız.

Gizlilik ayarlarını kontrol etmeliyiz

Son zamanlarda Facebook bizimle yaptığı gizlilik sözleşmesini değiştirdi. Buna göre gizlilik sözleşmesine göre Facebookta sizin gizliliğiniz kalmıyor. Hatta paylaştığınız bu bilgiler yurt dışına bile gidiyor. Paylaşımlarımız ve kimlik bilgilerimizi sadece arkadaşlarımızın göreceği şekilde ayarlama yapabiliriz. Ancak, paylaşım ayarlarımızı düzenlememiz  güvenlik ve gizliliğimizi sağlamak için yeterli değil, bu ayarları belirli aralıklarla gözden geçirmeliyiz.

Neden Facebook ortamındayız? 

sorusunu kendimize sormalıyızNeden Facebook ortamındayım? sorusunu kendimize sık sık sormalıyız. Yalnızca, mesajlaşma ya da fotoğraf gibi içerik paylaşma ya da diğer insanlarla iletişim içinde olma gibi nedenlerle mi buradayız. Bunlardan hangisi amaçlarımız arasında olursa olsun bunları yaparken çok seçici ve dikkatli olmalıyız.

Şifre oluştururken çok dikkatli davranmalıyız

Tüm hesaplarımızda aynı şifreyi kullanmamalıyız.  Kolayca tahmin edilebilecek şifreleri kullanmamalıyız. Sık yaptığımız hatalardan biri de tuttuğumuz futbol takımı ya da  evcil hayvanımızın ismiyle şifre oluşturmaktır. Bu nedenle, şifremizi oluştururken harf ve sayılardan oluşan güçlü şifreler oluşturmalıyız. Sanal ortamda yapılan sohbetlerde şifre ve kimlik bilgilerimizi paylaşmamalıyız. Belirli aralıklarla şifrelerimizi değiştirmeyi unutmamalıyız. 

Ne söylediğimize, paylaştıklarımıza dikkat etmeliyiz

Facebook ortamında görüşlerimizi paylaşırken ya da başkalarının yazdıkları hakkında yorum yaparken çok dikkatli olmalıyız. Yazdığımız her şeyin bir gazetenin ilk sayfasında yazılanlar gibi herkes tarafından görülebileceğini hep aklımızda tutalım. Özellikle hakaret, nefret söylemi ve benzeri içerikler paylaştığımızda bunları sonradan silsek bile  internet ortamında yok olmalarını sağlamak mümkün değildir. Hatta bunlar ileride gerek kişisel itibarımız gerek iş yaşamımız için tehlike yaratabilir. Dijital ayak izimizi her yere bıraktığımızı unutmayalım. Fotoğraf ya da  videolar paylaşılmadan önce fotoğrafta yer alanlardan mutlaka izin almalıyız.  

Konum bilgisi paylaşmamalıyız

Gittiğimiz mekanlarla ilgili bilgi vermek kötü niyetli kişilere güvenliğimizi tehlikeye atacak bilgiler vermek demektir.  Yer bildirimlerimizi düzenli bir şekilde yapmamak, bilgilerimizi paylaşmamak önlemlerden biridir. Konum bilgisi evimizin soyulmasına ve fiziksel zarara uğramamıza neden olabilir.

Facebook e – posta adresimizi ve şifremizi kaydetmemeli, açık bırakmamalıyız

Facebook kullandıktan sonra, kullandığımız bilgisayarda e – posta adresi ve şifremizin açık kalmamasına dikkat etmeli, “hesabınız bu bilgisayarda kaydedilsin mi?” sorusuna hayır seçeneğini işaretleyerek, hesaptan çıkmalıyız. Açık kaldığı takdirde başkaları Facebook hesabımıza girebilir.  

Aldatmaca e – posta mesajlarına kanmamalıyız

Çoğu Facebook kullanıcısı, sanki Facebook şirketi tarafından gönderilmiş gibi, Facebook e – posta adresini ve şifrenin değiştirilmesini isteyen mesaj almaktadır. Bilinmeyen adreslerden ya da kişilerden gelen e-mailler, gönderi, davet ve çağrıların açılmaması gerekir. Çünkü bunlar kişisel verilere ulaşmak amacı ile tasarlanmış özel maillerdir.Bunların genellikle sahte hesaplar olduğunun farkında olarak, gönderilen bağlantılara tıklamamalıyız. Tüm bu önerilerin yanında bilinçli bir internet kullanıcısı olmayı, bu konuda bilinçlenmeyi unutmamalıyız  Sanal ortamlar, eğlenceli olduğu kadar, tehlikeli bir silah haline de dönüşebilir. Bu nedenle, bunun  farkında olarak, kontrolü elimize alarak kullanmalıyız.

Kaynaklar

EU Kids Online II Türkiye (2010). Avrupa çevrimiçi çocuklar araştırma projesi raporu. 1 Temmuz 2016 tarihinde https://eukidsonline.metu.edu.tr/ adresinden erişilmiştir.

EU Kids Online III Türkiye (2012). Avrupa çevrimiçi çocuklar araştırma projesi raporu. 1 Temmuz 2016 tarihinde https://eukidsonline.metu.edu.tr/ adresinden erişilmiştir.

Intel (2012). Genç Türkiye Projesi.  1 Temmuz 2016 tarihinde https://www.slideshare.net/gayekokten/genc-turkiye-arastirmasi adresinden erişilmiş

TÜİK (2015). Bilişim hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması. 1 Temmuz 2016 tarihinde https://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=18660 adresinden erişilmiştir.


Yazar Hakkında:

Prof. Dr. Buket Akkoyunlu
Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojisi Eğitimi Bölümü | internet, sosyal medya ve mobil araçların eğitimde kullanılması konusunda çalışmalar yapıp, yazılar yazıyor
buket@hacettepe.edu.tr
Bu yazıda ileri sunulan iddia ve/veya görüşlerin sorumluluğu yazar/yazarlara aittir. Ek olarak yazım ve dil bilgisi kurallarına, etik ve yasal kurallara uygunluğu ile yazının her türlü kapsamı ve görsel içeriği yazarların sorumluluğundadır. Yazıda yer alabilecek hatalardan ve yasal sorumluluktan bilimiletisimi.com sorumlu değildir. İçeriklere ilişkin itirazlarınızı iletişim bölümünden iletmeniz durumunda derhal içerik incelemeye alınacak ve tarafınıza bilgi verilecektir.

DİKKAT: bilimiletisimi.com sitesinin isim hakları, içeriği, tasarımı, site içindeki tüm haber, yazı, makalelere ait hakları saklıdır. Aksi belirtilmediği sürece site içindeki hiçbir yazı, haber, döküman, sayfa, grafik, tasarım unsuru ve diğer unsurlar izin alınmaksızın kopyalanamaz, başka yere taşınamaz, alıntı yapılamaz, her ne suretle olursa olsun yayınlanamaz ve kullanılamaz. Site içinde yer alan haber, yazı, makalelerin her türlü hakları bilimiletisimi.com'a aittir. Hakları saklı tutulmuş bu eserler, bilimiletisimi.com'un yazılı onayı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, alıntı yapılamaz, yayınlanamaz, başka bir yerde kullanılamaz.